Oyunlaştırma (Gamification) Nedir?
Oyunlaştırma (Gamification) Nedir?
Oyun kavramı, nesilden nesile aktarılan, kültürel devamlılığı sağlayan bir olgudur ve çocukluk çağında başlayan içgüdüsel bir parçamızdır. Bu nedenle oyun pek çok insana eğlenceyi çağrıştırıyor.
Dijital deneyimlerimizi biraz daha ileriye taşıyan Oyunlaştırma yani Gamification oyun dinamiklerini gerçek hayata taşıyor. Oyun kavramı, nesilden nesile aktarılan, kültürel devamlılığı sağlayan bir olgudur ve çocukluk çağında başlayan içgüdüsel bir parçamızdır. Bu nedenle oyun pek çok insana eğlenceyi çağrıştırıyor. Bu yüzdendir ki dijital dünyadaki oyunlaştırılmış içeriklere kayıtsız kalamıyoruz ya da oyun içerikli deneyimleri tercih ediyoruz. Özellikle dijital medya ve pazarlama alanlarında kullanılmaya başlanan oyunlaştırma uygulamaları 2009 yılında resmi olarak Gartner Hype Cycle'da yerini alıyor ve 2010 yılından itibaren birçok alanda kullanılmaya başlanıyor.
“Biz Teknolojileri Şekillendiririz, Teknolojiler De Bizim Hayatımızı”
İletişim kuramcısı Marshall McLuhan‘ın Understanding Media, The Extension of Man adlı kitabında yazdığı gibi, teknoloji hayatlarımızı şekillendirmeye devam ediyor. Oyunlaştırma ise bu sözü doğrularcasına, müşteri bağlılığını artırmak, katılımı sağlamak, kullanıcı etkileşimini çoğaltmak, öğretmek, motivasyon sağlamak gibi pek çok amaçla, farklı sektörlerde kullanılabiliyor. Eğlence ve doğal deneyimleme güdüsünü harekete geçiren oyunlaştırma, insan doğasındaki rekabet duygusunu da hedef alıyor. Böylece insan psikolojisi ve güdülerinin işin içine katıldığı kitleler arası etkileşim ortaya çıkıyor. Siz de bu etkileşimi ister markanızı büyütmekte, ister kullanıcı sadakati geliştirmekte, ister bir araştırmada kullanabiliyorsunuz. Kısacası oyunlaştırmayı nerede kullanacağınız hayal gücünüzle sınırlı.
Peki Deneyim Nasıl Oyunlaştırılıyor? Avantajları Neler?
Normal bir deneyimi oyunlaştırmak aslında hepimize oldukça tanıdık gelen oyun dinamikleri ile sağlanıyor. Oyunlaştırmaya gün içinde sosyal medyada, reklamlarda, aplikasyonlarda, mobil oyunlarda ve daha birçok yerde sıkça rastlıyoruz aslında. Fakat biz bu uygulamaların içinde fark etmeden dolaşırken işin teknolojik boyutunu, markaların bundan elde ettiği kazanımları neredeyse hiç düşünmüyoruz bile. Çünkü oyun, en temel içgüdülerimizden biri. Bu dengeyi iyi kurgulayabilen markalar ise rakiplerinden hızla ayrışıyor. Hadi! Hep birlikte oyunlaştırma hangi mekanikleri kullanarak, nasıl yapılır bir göz atalım!
Oyunlaştırma statü ve başarı isteğimiz ile sosyal bir topluluğun parçası olma ihtiyacımızdan yararlanıyor. Bunu yaparken de puanlama sistemleri, ödüller, sosyal alanlar, sanal eşyalar, takımlar, avatarlar, seviyeler, liderlik cetvelleri, rozetler, meydan okuma etkinliği gibi çok sayıda bileşeni kullanıyor. Bu sayede kişiselleştirilmiş deneyimler sunuyor.
Birçok oyunlaştırma modeli, kullanıcıyı istenen görevi tamamladığı için ödüllendirerek üst düzey etkileşim sağlıyor ve daha sonrasında uygulamaya tekrar tekrar geri dönülmesini garanti ediyor. Bu sayede hedeflenen katılım oranı sağlanmış oluyor. Oyunlaştırma, işletmelerin, müşterilerinin davranışları hakkında bilgi toplamasını kolaylaştırıyor. Bu sayede işletmeler oldukça büyük bir veri tabanı oluşturabiliyor. Oyunlaştırma sadece pazarlama amaçlı kullanılmıyor. Eğitim, çalışan katılım oranını yükseltmek, verimlilik, işe alım, performans takibi gibi konularda da kullanılıyor.
Dünya Markalarından Oyunlaştırma Örnekleri
- Nike, "Nike Fuel" uygulaması ile spor yapmak isteyen kişilerin birbiriyle rekabet ettiği oyunlaştırmayı kullanıyor. Spor severler sanal ödüller ve puanlarla değerlendiriliyor. Yarışmalar ve puanlar yoluyla elde ettikleri sonuçları sosyal medyada paylaşabilen kullanıcılar, bu uygulamanın düzenli egzersiz için kendilerini motive ettiğini belirtiyor.
- Starbucks, geliştirdiği uygulama ile sürekli müşterilerinin ücretsiz içecek ve hediyeler için yıldız toplamasına olanak sağlıyor. Ayrıca, Foursquare’de check-in yapan müşterileri için özel fırsatlar sunuyor.
- Foursquare, oyunlaştırmaya en güzel örneklerden biridir. Bu uygulamanın üyeleri ziyaret ettikleri yerlere check-in yaparak sanal popülerliklerine ek olarak rozetler kazanabiliyor ve bir konumun belediye başkanı olabiliyor.
- Linkedin, profesyonel ağ hizmeti sunan site, profiliniz tamamladıkça ilerleme kaydettiğiniz bir çubuk kullanır. Bu çubuğu %100 e tamamlamak zorlu bir görevdir. Ağınıza yeni profesyoneller katıldıkça çubukta ilerleme kaydedersiniz. Linkedin kullandığı bu oyunlaştırma uygulaması ile saniyede 2 üyeden fazla kayıt alıyor.
- Pokemon Go, gelmiş geçmiş en çok indirilen oyun ünvanını elinde tutuyor. Milyarlarca indirme oranına sahip Pokemon Go, en sevilen ve indirme oranları ile iyi bir örnek olan Candy Crush’ı tahtından ediyor. Pokemon avlamak için milyonları sokağa döken oyun, uygulamanın tasarımcısı Nintendo markasına bir haftada 9 milyar dolar kazandırdı.
- ABD Ordusu, orduya katılımı sağlamak amacı ile oyunlaştırmayı kullanıyor. Virtual Army Experience adlı taşınabilir oyun kamplarını ülke çapında dolaştırarak milyonlarca kişinin orduya katılımını sağlıyor. Bu adımla ülke çapında PR başarısı yakalayan ordu, web sitesinde de oyunlaştırmayı kullanarak işe alım yapıyor.
Oyunlaştırmanın Sınırları
Gamification Summit başkanı Gabe Zicherman kitaplarında, oyunlaştırmanın tek başına sihirli değnek olmadığını, eğer gerçek bir içeriğiniz veya fayda sağlayan bir ürününüz yoksa, oyunlaştırmanın şirketinizi kurtaramayacağını belirtiyor. Aynı şekilde oyunlaştırmanın, sunduğunuz ürün veya hizmetlerle ilgilenmeyen müşterilerle etkileşime geçmeyeceğini de sözlerine ekliyor. Bu söylem bizlere, oyunlaştırmanın başarılı olabilmesi için, şirket ya da kurumların gerçek anlamda değer yaratan ürünler, hizmetler ve sadık marka takipçilerine sahip olması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Ayrıca oyunlaştırmanın, genel tasarımınızı oldukça karmaşık hale getirme, çözülmesi gereken birçok işlevsel probleme sebep olabilme gibi ihtimalleri de bulunuyor. Oyunlaştırma eğer doğru şekilde tasarlanıp uygulanırsa, kullanıcı sadakati ve katılımını önemli ölçüde artırıyor.
Oyunlaştırmanın işe yaraması için oldukça kritik üç öğenin bir arada bulunması gerekiyor.
Bunlar;
- Bağlam: Oyunlaştırma pazarlama stratejilerine göre tasarlanmış olmalı. Bununla birlikte sektörünüzle veya çok özel bir konu ile ilgili olmalıdır.
- Değer: Kazandığı ödüller veya geçtiği seviyeler oyunlaştırma esnasında katılımcıya kendini değerli hissettirmelidir.
- Başarı: Eğer bir oyunlaştırmayı gereğinden fazla zor hale getirirseniz kimse meydan okumayı tamamlayamaz. Bu da katılımcıda hayal kırıklığı yaratarak uygulamadan ayrılmasına sebep olur ve gerekli etkileşim sağlanamaz. Görevler yeteri kadar zorlayıcı fakat tamamlanabilir olmalıdır.
Gelecekte en fazla eğitim / e-öğrenme alanında ve çalışan motivasyonunu geliştirmede kullanılacağı belirtilen oyunlaştırma, sıkıcı hale gelen sorumluluklarımıza biraz renk katıyor. Oyunlaştırmanın zamanla, hızla değişen teknoloji sayesinde, sanal gerçeklik ile birleşerek hayatımızın her alanında karşımıza çıkacağı belirtiliyor.
Yorum Yap